Tofaş Kaptanıyla Konuştuk

17 Kasım 2011 Perşembe

Fenerbahçe - Cantu maçının ardından ...

Fenerbahçe Ülker'in bu sezon başından beri kronik sorunları bir türlü çözülmek bilmiyor.
Geçen sene bu zamanlarda parmak ısırdığımız Euro League'de ilk 5 maçının 4ünü kazanmış, sadece bu yıl CSKA'da oynayan Dominik'li Sammy Nejia'nın Euro League kariyer rekorunu kırıp 29 sayı attığı maçta Cholet'e 82-78 yenilmiş ve diğer tüm rakiplerini 70 sayının altında tutmuş bir Fenerbahçe takımı vardı. Bu sezon maalesef özellikle Lavrinovic'in gönderilmesiyle işler tersine döndü ve sadece Caja Laboral maçında rakibi 70 sayının altında tutabildik, o maçı da maalesef evimizde 69-66 kaybettik.
Bu sayılar bile geçen yılla karşılaştırılmayacak derecede savunma direncimizin düştüğünün göstergesi, özellikle Oğuz Savaş çok çok kötü bir sezon geçiriyor, bugün de özellikle ilk çeyrekte ikili oyunlarda Oğuz'un savunma değil sadece faul yapabildiğine şahit olduk, buna rağmen, oyunun bazı bölümlerinde takımımız savunma gayreti fena değildi, özellikle 2. ve 4. periyotlar'daki istekli savunma bizi biraz umutlandırdı ancak, özellikle son periyotta iyi savunmanın meyvesini bir türlü alamadık, tuhaf bir şekilde Emir ve Sefolosha aldığımız ribaundlarda 24 saniyeyi kullanmak yerine, hızlıca yarı sahayı geçerek erken atışlar denediler, bu belki tempo yakalamak açısından ideal olabilirdi ama, yanlış şut seçimleri ve penetreler nedeniyle maçı 6 sayı civarlarında sıkıştırdı, sonra o Olympiakos maçını anımsamıza neden olan teknik faul maçın 65-58'ken 65-63'e gelmesine neden oldu ve maalesef rakibe havlu atmak üzere olduğu bir maçı, kazanabileceği ümidini yaşattı. Spahija takımı adeta provake ediyor, takımın kötü oyunu yetmezmiş gibi Spahija'nın bu teknik faulleri ve öfke kontrolünün olmaması elimizde her maç pimi çekilmiş bir bombayla dolaşmamıza neden oluyor, umarım bu durum ilerki turlarda başımıza büyük işler açmaz.
Hatalar bununla da bitmedi maalesef 73-70 öndeyken yapmadığımız taktik faul ve kötü savunmamız 10 saniye kala maçın 73-73'e gelmesine neden oldu ve o son top; 10 saniye gibi iyi bir zamanımız varken topu ikinci bir adamın eline bile değdiremeden, Ukic'le zorlama ve dengesiz bir atış kullanmamız B planımızın olmadığının bir göstergesiydi ve maç uzatmaya gitti.
Uzatmada da çok akıllıca oynamasak da savunmadaki gayretimizle 85-83 kazanmayı bildik, ama takımın dengesiz görüntüsü bizi yine hayal kırıklığına uğrattı. Takımın kötü oynarken de kazanması güzel tabi ki ama, biz artık takımımızın ip cambazları gibi değil dengeli bir şekilde maçları kazanmasını umut ediyoruz.
Bilbao'nun Caja Laboral'i deplasmanda yenmesi grubu nerdeyse tamamen dengeye getirdi, gruptaki ikinci yarı maçları bu açıdan daha keyifli ve heyecanlı geçmeye aday görünüyor.
Ömer Aşık'la alakalı olarak Nedim Karakaş'ın kafa karıştırıcı açıklamasını da bugünkü maça biraz bağlıyorum, oyunculara güven aşılamak için böyle lüzumsuz bir açıklama yaptığını umuyorum, şu anda Ömer Aşık'a bu takımın gerçekten çok ama çok ihtiyacı var.

1 yorum:

  1. oğuzun cantu maçındaki istatistiklerine bakın sanırım siz o arada başka kanaldaki bir diziyi izliyordunuz

    YanıtlaSil

Bundan sonra yorumlarınız onaydan geçecek.Çünkü bazı yorumlar ahlaken uygun olmayabiliyor.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More