Tofaş Kaptanıyla Konuştuk

18 Kasım 2011 Cuma

Yorgun,Mutlu,Endişeli




 Selamlar.Erdem kardeşim dünkü Fenerbahçe Ülker-Bennet Cantu maçını kendi açısından yorumlamış.Bir de ben dün salonda yerini alanlardan biri olarak görüşlerimi yazayım istiyorum.


Maça yaklaşık 1 saat kala salona geldim.Yolda gördüğün kalabalık ile maçın 10 bin civarında seyirciye oynanacağı bilgisini Fenerbahçe Radyo'dan almam aynı zamana denk geldi.İlginin çok olmasını sevinilecek bir durum olarak düşündüm.Ve tabii ki bu duruma sevindim.Maça yaklaşık yarım saat kala takımlar ısınmaya çıktığında dikkatimi en çok çeken Cantu oyuncularının ısınması oldu.Normal açma germe hareketlerinden çok denge çalışmasına ağırlık verdiler.


Maç başladığında sertlik olarak vasat,hücum olarak ise kötüydük.İlk hücumlar sonunda 7 sayı geriye düştük.Bu düşüş sonrasında hafta  boyunca idmana çıkmayan 34 yaşına gelmiş Ömer Onan (nam-ı diğer KAPTAN) Spajiha tarafından can simidi olarak oyuna alındı.2. periyod başında oyun kurucusu Emir olan bir beşe döndü Spajiha.Bu beşte sertlik açısından soru işareti olan Bojan Bogdanovic bile sertlik gösterdi.Rakip pota altını Vidmar kullandı ve soyunma odasına Leunen'in son saniye 3 sayısı ile 32-35 geride gidildi.


 2. devreye hücumda problemli başladık.Fakat yine savunma gayretiyle oyunu dengeledik.Seyirci de yavaş yavaş oyuna daha çok girmeye başladı.Oğuz Marconato'nun karşısında üstünlük kurdu ve 4. periyodda bir ara maçı bitirecek 9 sayılık farka bile ulaşıldı.Ama ne olduysa ondan sonra oldu.Thabo Sefolosha'nın temiz bloğuna (benzerlerini PAO antrenörü Obradovic'ten çokça gördüğümüz bir şiddette) itiraz eden Spajiha'ya çalınan teknik faul ve ardından gelen fauller sonucu rakip iyice yaklaştı.Ve Cantu 11 saniye kala attığı 3 sayı ile skoru dengeledi.Kalan süre de sayı çıkartamayan Fenerbahçe Ülker maçı uzattı.


Uzatma bölümünde hep önde oynadık.Marconato'nun faul problemi ile mücadele etmesini ve yaşını kefeye koyarak oyunu Oğuz'un üzerinden şekillendirdik.Yine öne fırladık.Fakat rakibe maç boyu verdiğimiz gibi bir çok hücum ribaundu verdik ve son 1.1 saniyeye 85-80 önde girdik.1.1 saniye kala ise Basile neden şampiyonluklar kazanan takımlarda oynadığını kanıtlayan bir buzzerbeater ile İtalya'da ki maç için avantaj sağlamaya çalıştı.85-83


Dünün en güzel yanı 8 bin 500-9 bin civarında ki seyirci ve bu seyircinin yaptığı baskıydı.Maçın özellikle 3. periyodundan sonra takıma inanılmaz destek verdiler.Bu desteği verenlerden biri olarak benimde çorba da  biraz tuzum oldu.Bu destek sonunda alınan galibiyet herkesin yüzünü güldürdü.Bu galibiyette başrolü yine Ömer Onan'ın oynadığını da eklemem lazım.


Dünü teknik açıdan değerlendirecek olursak yine rakibe bolca hücum ribaundu veren,yine son saniye oyunlarını savunamayan bir takım vardı parkede.Uzun rotasyonu yetersizliği bu maçta pek sırıtmadı.Fakat bu rotasyonun düzeldiği anlamına gelmiyor.Rakibin iki pivotundan biri olan Marconato artık 36 yaşında.Onu yedekleyen Shermadini ise PAO'da istenmiyor.Yani rakip uzun rotasyonunun yetersizliği bu durumda önemli rol oynadı.Oraya her ne kadar bütçemiz yetmez dense de bir Ömer Aşık katkısı mutlaka gelmeli.


Yazıya başlıkta ki gibi veda edeyim.Dün takıma destek verenlerden biri olarak yorgun,bu destekten sonuç almış biri olarak sevinçliyim.Fakat hala takımın kimyasının oturmaması da bana çok düşündürücü geliyor ve durumumu şu cümle özetliyor:YORGUN,MUTLU,ENDİŞELİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bundan sonra yorumlarınız onaydan geçecek.Çünkü bazı yorumlar ahlaken uygun olmayabiliyor.

Share

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More